Soğuk havanın etkisinden bir türlü kurtulamadığımız şu günlerde içinizi ısıtacak birkaç yeni koleksiyon ve markayı sizlerle paylaşmak istedik. 2012 baharında gözümüzden kaçmayan trendlerin bir arada bulunduğu tasarımlara, yeni detaylara ve renklere göz atmaya ne dersiniz? O halde bu koleksiyonları inceleyerek önümüzdeki sıcak günlerin hayalini kurmaya şimdiden başlayın;)
Henry Holland İlkbahar koleksiyonu bütünüyle baskılar üzerine kuruluydu. Ekose, piton çizgilerine; lila, kayısı, pembe ve nane gibi pastel renk paleti Holland House'u anlatan en iddialı detaylarıydı. Punk ruhundan ilham alınarak hazırlanılmış koleksiyonda örgü yelekler, pileli ekose etekler, asimetrik elbiseler, şifon gömlekler ve bilekte skinny pantolonlar dikkat çeken parçaları oluşturuyordu. Fileli çorapların, fermuar detayların kullanılması ve büyük oranda örgünün seçilmesi; koleksiyonun güçlü ve ateşli yanlarını temsil ediyordu.
Emilio De La Morena 2012 İlkbahar-Yaz koleksiyonunu genç kız cazibesini ve saflığını bir arada sundu. Cut-out formlardan oluşan şeffaf ve gevşek plise etekler podyumun en ilgi çeken tasarımları arasında yer aldı. Eklektrik mavi, bej, siyah, sarı, lila ve beyaz renklerden oluşan koleksiyonda transparan kullanımı bizce oldukça başarılıydı. Pastel tonlarına eklenen origami sanatı ise koleksiyonu tümüyle zarif ve kadınsı kılan yanını oluşturuyordu. Hakim yakanın kullanımı ne kadar ciddiyet katsa da plise etekler bunu tam anlamıyla bozan en gözde tasarımdı bizce.
Badgley Mischka 2012 İlkbahar-Yaz sezonu koleksiyonunda en iddialı renk karışımları ile karşımızdaydı. Oldukça feminen görünen kokteyl elbiselerindeki canlı çiçek desenleri, pullu nakışlar ve kristal işlemeler koleksiyonda dikkat çeken detayları oluşturuyordu. Turuncu, pembe, sarı, turkuaz, şeftali, yeşil, lila ve metalik gri koleksiyonun adeta rengarenk olduğunu kanıtlarcasına gözleri kamaştırmakta. Koleksiyondaki korseli silüetlere eklenen peplum bel deyatları ve kalem etekler 50'lere dönüş hikayesini anlattı.
Jeager London da diğer bir çok marka gibi 60'lı ve 70'li yılların en gösterişli ve hızlı dönemlerini tekrar defileye taşıyor. Kahverenginin, siyahın ve yeşilin ince pliselerle buluştuğu en güzel detaylardan biri de tütü formları oluyor. Lazer kesimine eşlik eden lacivert, krem ,hardal, siyah, turuncu, beyaz, nane yeşili ve limon sarısı renkleriyle geniş kenarlı şapkalar; koleksiyonun karekteristik özelliklerini oluşturuyor.
Michael van der Ham 2012 İlbahar-Yaz koleksiyonunda zıtlığın çarpıcı ve güçlü etkisinden yararlanarak koleksiyonunu oluşturmuş görünuyor. Tasarımlarda kullanılan kalın şeritler, geometrik ve çiçek baskılar; colour-block pantolonlar, ipek gömlekler, dökümlü elbiseler, katmanlı maxi eteklere eklenerek koleksiyonun iddialı olmasını sağlıyor. Çatışan desenlerin gözlerimizden kaçmadığı tasarımlarda turuncu, pembe ,beyaz, mavi ve nane yeşili en fazla tercih edilen renkler oluyor.
Julien Macdonald'ın askeriyeden esinlenilerek hazırlanan koleksiyonunda keskin biçilmiş kenarların seksiliği öne çıkarttığını görüyoruz. Askeri şapkalar, erkeksi blazer ceketler ve yelek elbiselerin beyaz gömlek, dar etek ve pantolonun birlikte kullanım sonucu koleksiyonun modern 'biker' tarz içerdiğini görüyoruz. Tasarımlarda gözümüze çarpan Çin kültürü baskılar, işlemeli tüller, yumuşak payetler, parlak boncuk ve saçaklar; kokteyl elbiselerine farklı bir hava katmış görünüyor. Etek boylarındaki asimetrik kesimlerin ise bu sezon sıkça karşılaşacağınızı çünkü moda bu tekrar hatırlatarak, bunu not ederek alışverişe başlamanızı tavsiye ederiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder